Havuza dalmak veya kampanyalarınızı optimize etmek istiyorsanız, bilginizi genişletmenize yardımcı olmak için programatik reklam ile ilgili en çok sorulan 14 soruyu yanıtladık.
İçindekiler:
- Basit Anlaşılabilir Terimlerde Programatik Reklamcılık nedir?
- Programatik Reklamcılık Ne Zaman Başladı?
- Programatik Reklamcılık ile Gerçek Zamanlı Teklif Verme Arasındaki Fark Nedir?
- Programatik Reklamcılık, DSP , DMP, Ad Exchange ve Ad Network Arasındaki Bağlantı Nedir?
- Programatik Reklamcılık Sektörün Geleceği mi?
- Bir Reklam Ağı Olarak Programatik Reklamcılıktan Nasıl Kazanç Sağlarım?
- Şirketim İçin Programatik Reklamcılığı Nasıl Uygulayabilirim?
- Programatik Reklamcılığa Başlamak İçin Hangi Minimum Reklam Harcaması Önerilir?
- İlk Programatik Kampanyanızı Nasıl Oluşturursunuz?
- Programatik Bir Platformda Trafiğe Uygun Şekilde Nasıl Teklif Verilir?
- Programatik Reklamcılık, CPC, CPM veya CPA’de En Yaygın Satın Alma Modeli nedir?
- Bir Programatik Reklamcılık Teknolojisi Şirketi Ne Yapar?
- COVID-19 Pandemisi Programatiğin Geleceğini Nasıl Etkiler?
- GDPR Programatik Reklamcılığın Önümüzdeki Yıllarda Gelişmesini Sağlayacak mı?
Basit Anlaşılabilir Terimlerde Programatik Reklamcılık nedir?
Programatik reklamcılık, çevrimiçi reklamların otomatik olarak satın alınması ve satılmasıdır. Otomatikleştirilmiş teknoloji, reklam verenlerin ve yayıncılarının bir açık artırma yoluyla gösterim başına fiyat üzerinde anlaştıkları anlamına gelir.
Alıcılar, diğer alıcılarla rekabet ederek gerçek zamanlı olarak en yüksek tekliflerini vermek için talep tarafı platformlarını (DSP) kullanır. Yayıncılar, reklam alanlarını yönetmek için arz tarafı platformları (SSP) kullanır ve bir açık artırma çağrısı yapar. Bu açık artırma algoritmasına gerçek zamanlı teklif verme (RTB) adı verilir; bu, tüm alıcıların tekliflerini, her reklamveren için bir öncelik belirlenmeden aynı anda verdiği anlamına gelir.
Programatik platformlar her tarafın kullanması için basittir. Yayıncılar sitelerinin hedef kitlesini tanımlar ve envanterleri için fiyat tabanları belirler. Reklamverenler hedef kitlelerini tanımlar, reklamları için hangi ayarları gerektirdiklerini belirtir ve Bin gösterim başına maliyet (CPM) tekliflerini girerler. Herkes parametrelerini belirledikten sonra, programatik teknoloji, insan etkileşimi olmadan doğru arzı doğru taleple birleştirir.
Programatik Reklam Ne Zaman Başladı?
Programatik reklamcılığın doğuşunun kesin bir tarihi yoktur, 2007 ile 2010 arasında zamanla yavaş bir şekilde geldi. Bu yıllarda Yahoo’nun Right Media ve Google AdEX gibi reklam borsaları ortaya çıktı. Gerçek zamanlı teklif vermeyi içeren bir yazılım kullandılar ve daha verimli bir medya satın alma sürecini başlattılar.
Programatik reklamcılık tarihindeki önemli tarihler için hızlı bir zaman çizelgesi:
1994 – İlk banner reklam görüntülendi
2005 – İlk reklam alışverişleri ortaya çıktı
2007 – İlk talep tarafı platformu inşa edildi
2008 – RTB protokolü bir endüstri standardı oldu.
2020 – Reklam teknolojisinin altın çağı tüm hızıyla devam ediyor
Programatik Reklam ile Gerçek Zamanlı Teklif Verme (RTB) Arasındaki Fark Nedir?
Programatik reklamcılık, medya satın almayı otomatikleştiren bir teknoloji biçimidir.
Gerçek zamanlı teklif verme, bu teknolojinin uygulandığı bir protokoldür.
Programatik reklamcılıkta RTB süreci aşağıdaki adımları izler:
RTB süreci, bir kullanıcı yayıncının web sitesini ziyaret ettiğinde başlar.
Bu, kullanıcının tarayıcısından SSP’ye gönderilen bir reklam isteğini tetikler.
SSP daha sonra kullanıcı bilgilerini analiz eder ve bunları reklam borsasına iletir.
Ad exchange, kullanıcı bilgilerini DSP’ye iletir.
DSP, bu kullanıcı gösterimine bir TRB ekler. Teklifin değeri, medya alıcısı tarafından hedef kitle kriterlerine göre önceden belirlenir.
En yüksek teklifi veren gösterimi kazanır.
En yüksek teklif veren reklamı kullanıcıya sunar.
Bu adımların hepsi göz açıp kapayıncaya kadar atılır. Kullanıcı için web sayfası yüklenmeden önce, en yüksek teklifi veren zaten açık artırmayı kazanmış olacak ve reklamları web sayfasıyla birlikte yüklenecektir.
Programatik Reklam, DSP, DMP, Ad Exchange ve Ad Network Arasındaki Bağlantı Nedir?
Yukarıdakilerin temel tanımlarını hızlı bir şekilde inceleyelim:
Programatik reklamcılık: Çevrimiçi reklamların otomatik olarak satın alınması ve satılmasıdır.
DSP: (Talep Tarafı Platformu) programatik reklamcılık için bir reklamverenin aracıdır
DMP: (veri yönetimi platformu), tüm kaynaklardan alınan verileri toplar.
Ad exchange: reklamverenlerin ve yayıncıların envanter alıp sattığı dijital bir pazar yeridir.
Ad Network: Yayıncı grupları ve reklamveren grupları arasında aracı görevi görür.
DSP ve DMP Arasındaki Bağlantı
DSP, reklamverenler tarafından kampanyalarını başlatmak ve otomatik olarak trafik satın almak için kullanılır. Bir DMP, verileri anonim olarak ve bir son kullanma tarihi (bir çerezin ömrü olan 90 güne kadar) ile toplar ve birleştirir. Bu verilerden DMP, isim belirtmeden geçici kullanıcı profilleri oluşturur, ancak bunlar arasındaki bağlantılar olasılığa dayalı kalır.
Ad exchange’ler, RTB sürecinde orta bağlantı görevi görür. Normalde, büyük reklam teknolojisi firmaları tarafından DSP’leri ve SSP’leri bağlamak için kullanılırlar.
Programatik Reklamcılık Sektörün Geleceği mi?
Çevrimiçi reklamcılık artık birçok işletme için birincil pazarlama biçimi haline geldi. Yani bu gelecek değil, aslında şimdiki zamandır. Yine de, programatik reklamcılık sektörün büyük bir bölümünü oluşturur, ancak onu tamamen yürütmez.
Yayıncılar için de avantajları vardır. Doğrudan medya satın almayı kullanan bir yayıncı olarak, web sitenizde hangi reklamların gösterileceğini her zaman bileceksiniz.
Programatik, sektörde dijital reklam satın almanın en yaygın kullanılan yöntemi olsa bile doğrudan satın alma ile çalışan yerler vardır ve birçok reklamveren ve yayıncı, sunduğu kontrol nedeniyle bu seçeneği tercih etmektedir.
Bir Reklam Ağı Olarak Programatik Reklamcılıktan Nasıl Kâr Edebilirim?
Reklam ağları, programatik reklamcılıktan elde edilen kârı artırmak için büyük bir potansiyele sahiptir. Medya satın alma ve envanter yönetiminizi otomatikleştirerek, gerçek zamanlı teklif verme sayesinde talep ve arz tarafı platformlarını kullanarak reklamverenlerinizi ve yayıncılarınızı anında eşleştirebilirsiniz.
Özellikle reklam ağları beyaz etiketli platformlardan yararlanabilir. Beyaz etiketli platformlar, çoğu self servis platform tarafından belirlenen teklif artışlarından kaçınarak tüm ortakları tek bir yerde birleştirmenize ve reklam harcamalarınızdan %30’a kadar tasarruf etmenize olanak tanır.
Şirketim İçin Programatik Reklamcılığı Nasıl Uygulayabilirim?
Pek çok şirket için programatiği uygulamanın en kolay yolu, kendi kendine hizmet veren bir DSP’de bir hesap oluşturmaktır. Öncelikle reklamınız için uygun ölçülerde bannerlar hazırlamalı ve bu reklamlar için bir bütçe planlaması yapmalısınız. Daha sonrasında DSP panelinize bannerlarınızı ve bütçelerinizi eklemelisiniz. Burada hedef kitlenize göre reklamlarınızın gösterilmesini istediğiniz alt kırılımlar ekleyebilirsiniz. Hedef kitlenizin ilgi alanı, lokasyonları ve ya gösterime girmesini istediğiniz zaman dilimleri gibi.. Detaylı hedeflemeler için hedefleme seçeneklerimize göz atın.
Programatik Reklamcılığa Başlamak için Minimum Ne Kadar Reklam Harcaması Önerilir?
Kişisel minimum reklam harcaması iş hedeflerine bağlı olarak farklı olacaktır. İşletmeniz için ne kadar işe yarayacağını ölçmek için yeni bir platformu test ediyorsanız, minimum 2000₺-3000₺ gibi bir aralıkla başlayabilirsiniz.
Bununla birlikte, ciddi sonuçlar, iyi bir yatırım getirisi ve kaliteli dönüşüm elde etmek istiyorsanız, reklam harcamanız 10.000₺ civarında başlayabilir.
İşletmenizin 30.000₺ veya daha yüksek bir bütçeden başlayan yüksek bir bütçesi varsa, programatik reklamlarınız için kendi kendine hizmet yerine beyaz etiketli bir DSP seçmeyi düşünmek mantıklıdır.
İlk Programatik Kampanyanızı Nasıl Oluşturursunuz?
Hazırlık, başlatma ve optimizasyonu içeren 3 aşamalı bir süreçtir.
Hazırlık sırasında reklam kampanyası hedeflerinizi belirlersiniz. Bunlar, marka bilinirliğini artırmak, kampanyalarınızı duyurmak olabilir. Ardından, sahip olduğunuz reklam öğesine bağlı olarak kampanya türünü seçersiniz. Afişler, videolar, yerel ve hatta zengin medya olabilir. Ardından, bir DSP’ye kaydolursunuz ve hesabınızın temel ayarlarını düzenlersiniz.
Lansman aşamasında, reklam kampanyanız için CPM ve bütçe belirlersiniz, dil, coğrafya, cihaz, tarayıcı vb. Gibi temel hedefleme seçeneklerini tanımlarsınız. Bu yapıldıktan sonra, reklam öğesi yükleme ve ayarlamalarına geçersiniz. Son olarak, gösterime başlarsınız.
Ardından, analizlerinizi izler ve kampanya ayarlarınızı buna göre ayarlarsınız. Reklam performansını en üst düzeye çıkarmak için, genellikle gelişmiş DSPlerde bulunan otomatik optimizasyon araçlarını kullanmanızı ve toplanan verilere dayalı bir yeniden hedefleme kampanyası yürütmeyi denemenizi de öneririm.
Programatik Platformda Trafik İçin Uygun Şekilde Nasıl Teklif Verilir?
Bir kampanyayı başlatmadan önce, RTB açık artırma dinamiklerinin baştan sona doğru çalıştığından emin olmalısınız. SSP uç noktasını doğru şekilde ayarlamalısınız. Gerekli tüm verilerle teklif isteklerini aldığınızdan emin olun.
Ardından, hangi fiyatın gösterimleri kazanmak için yeterli olduğunu belirlemek için hedefleme seçeneklerini SSP trafiğiyle uyumlu hale getirmeniz ve CPM’leri test etmeniz gerekir. Gösterim işaretçinizin gösterimleri rapor edip etmediğini ve bu verilerin tedarik iş ortağınızın verileriyle nasıl ilişkilendirildiğini görün.
Programatik bir reklam platformunda uygun teklif vermeyi ayarlamak için temel dört adımlı süreç şudur:
SSP Uç Noktasını ayarlayın
Hedefleme Seçeneklerini Hizala
Test Teklifi Fiyatı
Gösterim İşaretini kontrol edin.
Theadx Akıllı Fiyatlandırma ile girdiğiniz maksimum birim maliyete kadar kazanabileceğiniz en düşük fiyattan alım yapmak için tekliflerinizi otomatik olarak optimize eder. Böylece belirlediğiniz tutara ulaşıncaya dek en uygun fiyatlandırmalardan yararlanmış olursunuz ve bütçenizi verimli kullanarak daha çok kitleye ulaşıp daha az para ödersiniz.
Programatik Reklamcılıkta, CPM’de, CPC’de veya CPA’da En Yaygın Satın Alma Modeli nedir?
Hızlı cevap: Kesinlikle CPM fiyatlandırma modelidir .
Gerçek Zamanlı Teklif Verme açık artırması, özel olarak CPM’e göre uyarlanır ve programatik reklamcılığınızı uygulamak için API kullanmadığınız sürece diğer tüm modeller yine de CPM’e dönüştürülür.
DSP’ler RTB protokolünü kullanır, bu nedenle algoritmaları bir CPM yerine CPC ayarlarsanız tahmini bir CPM hesaplar. Bu algoritma her DSP’de farklıdır, ancak kabaca aşağıdaki formüle dayanır:
CPM = CTR x CPC x 1000
Bir Programatik Reklamcılık Teknolojisi Şirketi Ne Yapar?
Theadx gibi reklam teknolojisi şirketleri, programatik reklam kampanyaları oluşturma sürecini iyileştirmek için uygulanabilecek araçlar oluşturur ve satar. Bu araçlar, talep ve arz tarafı platformları ve reklam sunucuları gibi yazılımlardan veri yönetimi platformlarına kadar değişebilir.
Ayrıca, reklam teknolojisi şirketleri genellikle uzmanlıklarını danışmanlık hizmetleri aracılığıyla reklam ajanslarına ve reklam ağlarına sunar. Birçoğu yazılımlarını müşterilere beyaz etiketli çözümler olarak satmaktadır.
Basit bir ifadeyle, reklam teknolojisi şirketlerinin üstlendiği ana roller şunlardır:
Programatik teknolojiyi geliştirme ve sürdürme
Performansı artırmak için reklam teknolojisi araçları sunmak
Ajans ve reklam ağı hizmetleri sunmak
Teknolojilerini beyaz etiketli çözümler olarak satmak
Reklam teknolojisi konularında destek ve danışmanlık
COVID-19 Pandemisi Programatiğin Geleceğini Nasıl Etkiler?
COVID-19 salgını, dünya çapında birçok sektörü sert bir şekilde Bazı dikeyler yükseliyor, diğerleri düşüyor ve CPM’lerde büyük bir düşüş gördü. Pek çok reklamveren reklam harcamalarını azalttı ve % 24’ü kampanyaları süresiz olarak duraklattı. Pandeminin başlangıcından bu yana gelirlerinde %40’lık bir düşüş olduğu için, yayıncılar gelir anlamında çok etkilendi.
GDPR Programatik Reklamcılığı Önümüzdeki Yıllarda Gelişecek mi?
GDPR, 16 Nisan 2016’da Avrupa’da kabul edildi. O zamandan beri, reklamverenler için bazı zorluklar yarattı ve birçoğunun, verileri izin alarak nasıl topladıklarını yeniden düşünmesi gerektiği anlamına geliyordu.
Daha az hedefe ama daha alakalı hedeflere sahip olun. Onay, büyük olasılıkla reklamverenlerin daha az profile sahip olacağı, ancak elde ettikleri profillerin veriler açısından daha zengin olacağı ve yüksek hedefli kampanyalar yapmalarına olanak tanıyacağı anlamına gelir.
Kişiselleştirme için gelişmiş yaklaşımlar kullanın. Yalnızca satın alma niyeti olan veya siteyi kullanıcı olarak gören ziyaretçiler çerezleri kabul edebilir. Reklamlar son derece kişisel hale gelecek ve öncekinden çok daha kaliteli potansiyel müşteriler getirecek.